100-Adiyat-Suresi
Hakkında
Âdiyât Sûresi Hakkında
Âdiyât sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 11 âyettir. İsmini, birinci âyette geçip “koşan atlar” mânasına gelen اَلْعَادِيَاتُ (âdiyât) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 100, iniş sırasına göre ise 14. sûredir.
Konusu
Âdiyât Sûresi Konusu
Dünya malını tutkuyla seven, bu sebeple âhireti ihmal edip Rabbine karşı son derece nankör davranan insan kınanır ve öte dünyada karşılaşacağı hazin bir âkibetle ikaz olunur.
Nuzül
Âdiyât Sûresi Nuzül
Mushaftaki sıralamada yüzüncü, iniş sırasına göre on dördüncü sûredir. Asr sûresinden sonra, Kevser sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler de vardır (bk. Şevkânî, V, 566).
Âdiyât Suresi Ezberle
Âdiyât Suresi Arapça Okunuşu
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًاۙ
1.
فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًاۙ
2.
فَالْمُغ۪يرَاتِ صُبْحًاۙ
3.
فَاَثَرْنَ بِه۪ نَقْعًاۙ
4.
فَوَسَطْنَ بِه۪ جَمْعًاۙ
5.
اِنَّ الْاِنْسَانَ لِرَبِّه۪ لَكَنُودٌۚ
6.
وَاِنَّهُ عَلٰى ذٰلِكَ لَشَه۪يدٌۚ
7.
وَاِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَد۪يدٌۜ
8.
اَفَلَا يَعْلَمُ اِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِۙ
9.
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِۙ
10.
اِنَّ رَبَّهُمْ بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَخَب۪يرٌ
11.
Âdiyât Suresinin Türkçe Yazılışı ve Okunuşu
1. | Vel adiyati dabha |
2. | Fel muriyati kadha |
3. | Fel muğırati subha |
4. | Fe eserne bihı nak'a |
5. | Fe vesatne bihı cem'a |
6. | İnnelinsane li rabbihı le kenud |
7. | Ve innehu ala zalike le şehıd |
8. | Ve innehu li hubbil hayri le şedıd |
9. | E fe la ya'lemü iza bu'sira ma fil kubur |
10. | Ve hussıle ma fis sudur |
11. | İnne rabbehüm bihim yevmeizin le habir |
Âdiyât Suresinin Anlamı, Meali
Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla
1.
Yemin olsun Allah yolunda nefes nefese koşanlara,
2.
Koşarken tırnaklarıyla taşlara çakarak kıvılcımlar saçanlara,
3.
O hızla sabah erkenden düşmana baskın yapanlara,
4.
Derken orada tozu dumana katanlara,
5.
Böylece düşman bir ordunun tâ ortasına dalanlara:
6.
Gerçekten insan Rabbine karşı çok nankördür.
7.
Buna hiç şüphesiz kendisi de şâhittir.
8.
O, malı aşırı sevmesi ve onu biriktirmeye olan tutkusu yüzünden son derece cimridir.
9.
Fakat o bilmiyor mu ki, bir gün gelecek kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atılacak,
10.
Göğüslerde bulunan sırlar ortaya serilecek?
11.
İşte o gün Rablerinin, onların her hâlinden bütünüyle haberdâr olduğu anlaşılacaktır.