/*---------------Üst Reklam Gizleme Kodu Stop-------------*/ /*---------------Bu kodun altına başka kod eklenmeyecek-------------*/ /*---------------En alt alan-------------*/ //--> https://islamadresim.tr.gg/ https://islamadresim.tr.gg/sitemap.xml 2005-01-01 daily 0.8


Avatar

İSLAM ADRESİM

”ﷲ” “ﷴ“


Arama Yap

İslam Adresim'de Arama Yap

İletişim

Uygulamayı İndiir

İlim ve bilgi yayıldıkça güzeldir.


KUR'ANI-I KERİM



















































































































İslam Adresim

34-Sebe-Suresi

Hakkında
Sebe' Sûresi Hakkında

Sebe’ sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 54 âyettir. İsmini, 15. âyette geçen ve Yemen’de bir kavmin ismi olan Sebe’ kelimesinden almıştır. Resmi tertibe göre 34, iniş sırasına göre 58. sûredir.

Konusu
Sebe' Sûresi Konusu

Sûrede, diğer Mekkî sûrelerde olduğu gibi esasen tevhid, nübüvvet ve âhiret mevzuları işlenir. Bir taraftan Hz. Dâvûd ve Hz. Süleyman’ın dünya saltanatı misal verilip dünya nimetlerinin ancak şükürle devam edeceği belirtilir. Bir taraftan da, aynı dönemde yaşayan Sebe’ halkının maddî zenginlik ve refahları misal verilip nankörlük edilince nimetlerin nasıl geri alındığı dersi verilir. Kendileri inanmadıkları gibi zayıf insanları da dinden döndüren müstekbirlerle onlara kanan mustaz’aflar arasında mahşerde vuku bulacak bir cedelleşme manzarası arz edilerek, mal ve evlatlarının çokluğuna güvenip müslümanların fakirliği ile alay eden kibirli müşriklere hazin âkibetleri seyrettirilir. Çünkü iman ve sâlih amel olmadığı sürece mal da evlat da insana bir fayda sağlamayacaktır. Hepsinin âkıbeti hüsrândır. Ancak Allah yolunda harcanan küçük büyük ne olursa, Allah onun dünyada da âhirette de karşılığını verecektir. Sûrenin sonunda inkârcılar tek tek Allah’ı birlemeye davet edilerek, bâtılın yok olup gideceği, hakkın ise bütün yücelik ve haşmetiyle gâlip geleceği müjdesi verilir.

Nuzül
Sebe' Sûresi Nuzül

Mushaftaki sıralamada otuz dördüncü, iniş sırasına göre elli sekizinci sûredir. Lokman sûresinden sonra, Zümer sûresinden önce Mekke’de inmiştir. 6. âyetinin Medine’de nâzil olduğuna dair bir rivayet de vardır.




Sebe' Suresi Ezberle


Sebe' Suresi Arapça Okunuşu
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِ وَلَهُ الْحَمْدُ فِي الْاٰخِرَةِۜ وَهُوَ الْحَك۪يمُ الْخَب۪يرُ
1.
يَعْلَمُ مَا يَلِجُ فِي الْاَرْضِ وَمَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمَا يَنْزِلُ مِنَ السَّمَٓاءِ وَمَا يَعْرُجُ ف۪يهَاۜ وَهُوَ الرَّح۪يمُ الْغَفُورُ
2.
وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَا تَأْت۪ينَا السَّاعَةُۜ قُلْ بَلٰى وَرَبّ۪ي لَتَأْتِيَنَّكُمْ عَالِمِ الْغَيْبِۚ لَا يَعْزُبُ عَنْهُ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ فِي السَّمٰوَاتِ وَلَا فِي الْاَرْضِ وَلَٓا اَصْغَرُ مِنْ ذٰلِكَ وَلَٓا اَكْبَرُ اِلَّا ف۪ي كِتَابٍ مُب۪ينٍۙ
3.
لِيَجْزِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَر۪يمٌ
4.
وَالَّذ۪ينَ سَعَوْ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا مُعَاجِز۪ينَ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مِنْ رِجْزٍ اَل۪يمٌۗ
5.
وَيَرَى الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِلْمَ الَّذ۪ٓي اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ هُوَ الْحَقَّۙ وَيَهْد۪ٓي اِلٰى صِرَاطِ الْعَز۪يزِ الْحَم۪يدِ
6.
وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا هَلْ نَدُلُّكُمْ عَلٰى رَجُلٍ يُنَبِّئُكُمْ اِذَا مُزِّقْتُمْ كُلَّ مُمَزَّقٍۙ اِنَّكُمْ لَف۪ي خَلْقٍ جَد۪يدٍۚ
7.
اَفْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ كَذِبًا اَمْ بِه۪ جِنَّةٌۜ بَلِ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ فِي الْعَذَابِ وَالضَّلَالِ الْبَع۪يدِ
8.
اَفَلَمْ يَرَوْا اِلٰى مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ مِنَ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِۜ اِنْ نَشَأْ نَخْسِفْ بِهِمُ الْاَرْضَ اَوْ نُسْقِطْ عَلَيْهِمْ كِسَفًا مِنَ السَّمَٓاءِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةً لِكُلِّ عَبْدٍ مُن۪يبٍ۟
9.
وَلَقَدْ اٰتَيْنَا دَاوُ۫دَ مِنَّا فَضْلًاۜ يَا جِبَالُ اَوِّب۪ي مَعَهُ وَالطَّيْرَۚ وَاَلَنَّا لَهُ الْحَد۪يدَۙ
10.
Devamını Göster


Sebe' Suresinin Türkçe Yazılışı ve Okunuşu
1. Elhamdü lillahillezı lehu ma fis semavati ve ma fil erdı ve lehüm hamdü fil ahırah ve hüvel hakımül habır
2. Ya'lemü ma yelicü fil erdı ve ma yahrucü minha ve ma yenzilü mines semai ve ma ya'rucü fıha ve hüver rahıymül ğafur
3. Ve kalellesıne keferu la te'tınes saah kul bela ve rabbı le te'tiyenneküm alimil ğayb la ya'zübü anhü miskalü zerratin fis semavati ve la fil erdı ve la asğaru min zalike ve la ekberu illa fı kitabim mübın
4. Li yecziyellezıne amenu ve amilus salihüt ülaike lehüm mağfiratüv ve rizkun kerım
5. Vellezıne seav fı ayatina müacizıne ülaike lehüm azabüm mir riczin elım
6. Ve yerallezıne ütül ılmellezı ünzile ileyke mir rabbike hüvel hakka ve yehdı ila sıratıl azızil hamıd
7. Ve kalellezıne keferu hel nedüllüküm ala racüliy yünebbiüküm iza müzzıktüm külle mümezzekın inneküm lefı halkın cedıd
8. Eftera alellahi keziben em bihı cinneh belillezıne la yü'minune bil ahırati fil azabi ved dalalil beıyd
9. E fe lem yerav ila ma beyne eydıhim ve ma halfehüm mines semai vel ard in neşe' nahsif bihimül erda ev nüskıt aleyhim kisefem mines sema' inne fı zalike le ayetel li külli abdim münıb
10. Ve le kad ateyna davude minna fadla ya cibalü evvibı meahu vet tayr ve elenna lehül hadıd
Devamını Göster


Sebe' Suresinin Anlamı, Meali
Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla
1.
Bütün övgüler, göklerde ve yerde bulunan her şeyin gerçek sahibi olan Allah’a mahsustur. Âhirette de övgülerin tamamı yine O’na aittir. O, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır, her şeyden hakkiyle haberdârdır.
2.
O, yere ne giriyor ve oradan ne çıkıyorsa, gökten ne iniyor ve oraya ne yükseliyorsa hepsini bilir. O, pek merhametlidir, çok bağışlayıcıdır.
3.
İnkâra saplananlar: “Başımıza öyle kıyâmet falan kopacak değil” diyorlar. De ki: “Duyular ötesi âlemi çok iyi bilen Rabbime yemin olsun ki, kıyâmet mutlaka başınıza patlayacaktır. Ne göklerde ne de yerde zerre ağırlığınca bir şey bile O’ndan gizli kalamaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa hepsi apaçık bir kitapta kayıtlıdır.
4.
Bu böyledir; çünkü Allah, iman edip sâlih ameller işleyenleri mükâfatlandıracaktır. Onlar için büyük bir bağışlanma ve çok güzel, bol, değerli ve arkası kesilmeyecek bir rızık vardır.
5.
Âyetlerimizi iptal edip hükmünü geçersiz kılmak için birbirleriyle yarışırcasına çalışanlara gelince, onlara en kötüsünden pek acı bir azap vardır.
6.
Kendilerine ilim verilmiş olanlar, şunu açıkça görmektedirler ki, sana Rabbinden indirilmiş olan bu Kur’an gerçeğin tâ kendisidir ve insanları, karşı konulamaz kudret sahibi ve her türlü övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna iletmektedir.
7.
Küfürde saplanıp kalmış olanlar, birbirlerine alaylı alaylı şöyle diyorlar: “Size, tamâmen dağılıp paramparça olduktan sonra, evet bu halde iken, yepyeni bir hayatla tekrar dirileceğinizi söyleyen bir adamı gösterelim mi?”
8.
“Bu adam, Allah adına yalan mı uyduruyor, yoksa onda bir delilik mi var?” Hayır! Böyle bir şey yok! Fakat âhirete inanmayanlar azapta ve derin bir aldanış içindeler.
9.
Peki onlar, kendilerini önlerinden arkalarından ve bütün çevrelerinden kuşatan göğe ve yere bakmazlar mı? Dilesek onları yerin dibine geçirir veya üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Elbette bunda, samimiyetle Allah’a yönelen her kul için bir ibret, bir ders vardır.
10.
Biz Dâvûd’a tarafımızdan büyük bir lutufta bulunduk: “Ey dağlar! Onunla beraber tesbih edin. Ey kuşlar, siz de!” buyurduk. Demiri onun için yumuşattık.
Devamını Göster

 Etiketler  Sebe' Suresi, Sebe' suresinin anlamı, okunuşu, meali ve tefsiri.



Bugün 77 kişi ziyaret etti.
Toplam 16845 kişi ziyaret etti.
Sosyal Ağlarda Paylaş:

Yorum Yap



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol