106-Kureys-Suresi
Kureyş sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 4 âyettir. İsmini, birinci ayette geçen قُرَيْشٌ (Kureyş) kelimesinden almıştır. Kureyş, Resûlullah (s.a.s.) mensup olduğu, İslâm’ın tebliğine ilk muhatap olan ve Kur’an’da adı geçen bir kabiledir. Sûre hususi olarak Kureyş’ten bahsettiği için bu ismi almıştır. Mushaf tertîbine göre 106, iniş sırasına göre ise 29. sûredir.
Bu sûre ile önceki Fîl sûresi arasında konu itibariyle çok derin bir irtibatın olduğu anlaşılır. Allah Teâlâ, Kâbe’nin Ebrehe tarafından yıkılmasını önleyerek Kureyş’e pek büyük bir ihsanda bulunmuştu. Çünkü onlar, diğer milletler nezdindeki bütün itibarlarını Kâbe sayesinde elde etmişlerdi. Bu sûrede de Kureyş kabilesi, aynı şekilde Cenâb-ı Hakk’ın kendilerine olan büyük ihsan ve ikramları hatırlatılarak sadece Beytullâh’ın Rabbi Allah’a kulluğa çağrılır.
Mushaftaki sıralamada yüz altıncı, iniş sırasına göre yirmi dokuzuncu sûredir. Tîn sûresinden sonra, Kċria sûresinden önce Mekke’de inmiştir.
Kureyş Suresi Ezberle
Kureyş Suresi Arapça Okunuşu
Kureyş Suresinin Türkçe Yazılışı ve Okunuşu
1. | Li iylafi kurayş |
2. | İylafihim rıhleteş şitai ves sayf |
3. | Felya'büdu rabbe hazelbeyt |
4. | Ellezı at'amehüm min cuıv ve amenehüm min havf |
Kureyş Suresinin Anlamı, Meali